Yetişkin Danışmanlığı

YETİŞKİN DANIŞMANLIĞI

Ruh sağlığı, kişinin kendi iç dünyasının dış dünyayla, diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır, diye tanımlayabiliriz. Freud ruh sağlığını “sevmek ve çalışmak” olarak tanımlar. Kendini ve çevresindekileri sevme kapasitesine sahip, çalışabilen, yaptığı çalışmadan keyif alabilen, üretebilen, paylaşabilen insanın ruh sağlığı bir denge ve uyum içindedir. Ruh sağlığımız denge ve uyum içindeyse mutluluğa erişebileceğimiz araçları oluşturabiliriz. Ancak bu her zaman söylendiği kadar kolay olmayabiliyor. Canlı olan bir bedenimiz var ve canlı olduğu sürece de her türlü fiziksel sorunla karşılaşma ihtimali var. En basit haliyle mevsim değişikliğinden kaynaklanan iyi ya da kötü hissedişlerden en yakınımızı kaybetmenin verdiği dayanması güç acılara kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkan durumlar bazen fiziki hastalıklardan daha derin sorunlar ortaya çıkarabilir. İçinde bulunduğumuz koşullar ruh halimizi etkiler ve yakın çevremizle olan ilişkilerimiz, işimiz gibi konularda bundan olumlu ya da olumsuz etkilenebilir. Fiziksel, çevresel etkenler gibi yaşam olayları da ruhsallığımızı etkilediği için hayatımızın akışını belirleyenin de ruhsallığımız olduğunu söyleyebiliriz.

Ruh sağlımızı korumak, hayatımıza sahip çıkmak, kendimizin değerli olduğunu bilmek ve bunları olumsuz etkileyebilecek her türlü durumla baş edebilme becerilerine sahip olabiliriz. Ancak yaş, ihtiyaçların farklılaşması, kayıplar, ekonomik kriz, değişen yaşam koşulları, ilişki sorunları gibi yaşamın getirdikleri karşısında bazen becerilerimiz işlevsiz kalabilir. Ya da eskiden işe yarayan yöntemlerin bilhassa kendisi bizleri içinden çıkılmaz, baş edemez hale getirebilir. Her birey psikoterapiye farklı sorulara cevap-çözüm bulmak için başvurur. Bu uğraş kimi zaman değişim kimi zaman değiştirmek kimi zaman ise her ikisi mi değil mi anlamak içindir. Çoğu zaman neye ihtiyacımız olduğuna da kestirememiş olabiliriz. Bazen de hangi yolda ilerleyeceğimiz karşılaştığımız uzmanlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Sırf “Ben kimim?” sorusunun peşine düşmek bile terapiye başvuru sebebi olabilir. Bu taleplerin yaşamımızda kaçınılmaz olduğunu hissetmeye başladığımızda psikolojik danışmanlığa başvururuz.

Bireysel Psikolojik Destek Alanları:
  • İş Hayatında Zorlanma ve Stresle başa çıkma
  • Performans Anksiyetesi
  • Uyum- Adaptasyon-Oryantasyon
  • İlişki ve İletişim Sorunları
  • Sosyal Fobi- Özgüven Eksikliği
  • Öfke Problemleri
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu
  • Mobbing
  • Psikolojik Testler
  • Panik Atak
  • Depresyon
  • Evlilik Ve Aile Problemleri
  • Cinsel Problemler
  • Kaygı Bozuklukları
  • Kayıp Ve Yas
  • Alkol ve Madde kullanımı
  • Bağımlılık
  • Psikosomatik Sorunlar